Erişilebilirlik, ürünlerin, hizmetlerin, ortamların ve bilgilerin herkes tarafından erişilebilir, kullanılabilir ve anlaşılabilir hale getirilmesi anlamına gelir. Bu kavram, geçici fiziksel sınırlamalara sahip bireylerden farklı kültürel veya ekonomik koşullara sahip insanlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Erişilebilirlik, yalnızca fiziksel bariyerlerin kaldırılmasını değil, aynı zamanda zihinsel, sosyal ve dijital engellerin de ortadan kaldırılmasını içerir.
Engelsiz Mekan Nedir?
Engelsiz mekan, fiziksel veya duyusal engelleri bulunan bireylerin bağımsız bir şekilde erişebileceği, kullanabileceği ve etkileşimde bulunabileceği şekilde tasarlanmış mekanlardır. Engelsiz mekanlar, evrensel tasarım ilkelerine dayanarak herkesin eşit erişimini sağlamayı amaçlar ve farklı kullanıcı ihtiyaçlarını destekler. Örneğin, bir kütüphanede tekerlekli sandalye kullanan bireyler için uygun asansörlerin bulunması, bu tür erişilebilir mekanlara güzel bir örnek teşkil eder. Bu düzenlemeler, mekandan yararlanan herkesin ihtiyaçlarına yanıt vermeyi amaçlar. Başka bir örnek ise, bir alışveriş merkezinde bulunan rampalar, herkesin erişimini kolaylaştıran bir tasarım unsurudur; bu rampalar, tekerlekli sandalye kullanan bireylerin yanı sıra bebek arabası taşıyan aileler veya ağır yük taşıyan bireyler için de erişilebilirlik sağlar. Örnekler çoğaltılabilir; ancak standartlara göre bir mekanın erişilebilir olması için, sadece kot farklarını çözmek veya hissedilebilir yüzey uygulamaları yapmak yeterli değildir. Kullanıcılar mekanın tümünü etkin bir şekilde kullanabilmelidir. İlgili standart ve yönetmeliklere uygun olarak tasarlanan mekanlar, yalnızca bireylerin fiziksel erişimini kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda kapsayıcı bir toplumun temel unsurlarından birini oluşturur.
Mimaride Erişilebilirlik Nedir?
Mimaride erişilebilirlik binaların, mekanların ve çevresel alanların; her bireyin fiziksel, duyusal, bilişsel ve sosyal gereksinimlerine uygun olarak tasarlanmasını ifade eder. Bu kavram, yalnızca fiziksel engelleri ortadan kaldırmayı değil, aynı zamanda insan onuruna saygı duyan, herkesin bağımsız ve eşit bir şekilde kullanabileceği mekânlar oluşturmayı hedefler. Modern mimaride erişilebilirlik, evrensel tasarım ilkeleriyle birleştirilerek tüm kullanıcıların farklı yetenek ve ihtiyaçlarına yanıt veren kapsayıcı çözümler sunar.
Mimaride Erişilebilirliğin Temel İlkeleri
Evrensel Tasarım Yaklaşımı: Evrensel tasarım, yalnızca engelli bireyler için değil, tüm kullanıcılar için tasarım yapmayı hedefler. Bu yaklaşım, mekânların herkes tarafından aynı derecede erişilebilir, kullanılabilir ve anlaşılabilir olmasını sağlar. Örneğin, rampalar ve asansörler, tekerlekli sandalye kullanıcıları kadar, yaşlı bireyler, çocuklar ve geçici hareket kısıtlaması yaşayanlar için de faydalıdır.
Fiziksel Erişilebilirlik: Fiziksel engellerin ortadan kaldırılması, mimaride erişilebilirliğin en görünür yönlerinden biridir. Dikey ve yatay dolaşımdaki kot farklılıkları, tekerlekli sandalyelerin geçebileceği genişlikteki kapılar, tutunma barları, asansörler ve engelli dostu tuvaletler bu kapsamda yer alır. Ayrıca, koridorların genişliği ve mekanlardaki tefrişlerin düzenlenmesi, kullanıcıların rahat bir şekilde hareket edebilmesini destekler.
Duyusal Erişilebilirlik: Görme ve işitme engelli bireyler için özel tasarımlar, duyusal erişilebilirliği artırır. Örneğin, Braille yazılı tabelalar, akustik paneller ve görsel uyarılar duyusal engelleri aşmaya yardımcı olur. Ayrıca, rehber çizgiler ve sesli bilgilendirme sistemleri, görme engellilerin mekânlarda bağımsız hareket etmelerine olanak tanır.
Bilişsel Erişilebilirlik: Karmaşık yapılar ve zor anlaşılan tasarımlar, bilişsel engelli bireyler için zorluk yaratabilir. Bu nedenle, açık, basit ve anlaşılır tasarımlar önemlidir. Renk kodlama, yönlendirme işaretleri ve sezgisel mekânsal düzenlemeler, kullanıcıların mekânı kolayca anlamalarına yardımcı olur.
Sosyal ve Kültürel Erişilebilirlik: Mekânların sosyal etkileşim ve katılımı teşvik edecek şekilde tasarlanması, mimaride erişilebilirliğin önemli bir bileşenidir. Topluluk alanları, toplantı salonları, etkinlik mekânları gibi sosyal alanlar herkesin kullanımına uygun olmalıdır.
Erişilebilir Mimari Tasarımın Uygulama Alanları
Konutlarda Erişilebilirlik: Konutlar, bireylerin bağımsız yaşamlarını sürdürebilmeleri için erişilebilir olmalıdır. Engelli bireyler için tasarlanmış giriş yolları, geniş iç mekânlar, hareketli tekerlekli sandalye rampaları, otomatik kapılar ve uygun yükseklikteki tezgahlar gibi detaylar, yaşam kalitesini artırır.
Kamusal Binalar ve Alanlar: Kamu binaları, herkesin kullanımına açık olduğu için erişilebilirlik standartlarına uygun olmalıdır. Adalet sarayları, okullar, hastaneler, kültür merkezleri gibi binalarda engelli tuvaletleri, asansörler, rampalar ve görsel-işitsel rehberlik sistemleri yer almalıdır.
Eğitim Kurumları: Eğitim alanlarının erişilebilir olması, öğrencilerin öğrenimlerini eşit bir şekilde sürdürebilmeleri için kritik öneme sahiptir. Geniş sınıflar, erişilebilir laboratuvarlar, ses sistemleri ve duyusal uyaranlara uygun tasarımlar bu kapsamda değerlendirilebilir.
Ulaşım Alanları: Havalimanları, tren istasyonları ve otobüs terminalleri gibi ulaşım mekânları, karmaşık ve kalabalık olmalarına rağmen erişilebilir olmalıdır. Örneğin, hissedilebilir zemin işaretleri, sesli yönlendirme sistemleri ve engelli erişimine uygun toplu taşıma araçları bu tür alanlarda büyük önem taşır.
Yeşil Alanlar ve Rekreasyon Alanları: Parklar, bahçeler ve spor tesisleri gibi alanlar da erişilebilir olmalıdır. Düz zeminler, tekerlekli sandalye yolları, erişilebilir oyun alanları ve açık hava spor ekipmanları, herkesin bu alanlardan eşit şekilde faydalanmasını sağlar.
Mimaride Erişilebilirliğin Sağladığı Faydalar
Toplumsal Kapsayıcılık: Erişilebilir tasarım, bireylerin topluma tam katılımını sağlar. Engelliler, yaşlılar ve diğer hareket kısıtlılığı olan bireyler, erişilebilir yapılar sayesinde bağımsız bir şekilde günlük yaşamlarını sürdürebilir.
Yaşam Kalitesinin Artması: Herkesin rahatça erişebildiği mekânlar, yaşam kalitesini artırır. Erişilebilir tasarım, yalnızca engelli bireyler için değil, toplumun tüm kesimleri için konforlu bir yaşam alanı sunar.
Yasal Uyum: Çoğu ülke, erişilebilirlik standartlarını yasa ile zorunlu kılmaktadır. Mimaride erişilebilirlik, hem yasal uyumu sağlar hem de toplumsal sorumluluğun yerine getirilmesine katkı sunar.
Mimaride erişilebilirlik, sadece fiziksel engellerin ortadan kaldırılmasıyla sınırlı olmayan, aynı zamanda sosyal eşitlik, bağımsızlık ve insan onurunu gözeten bir yaklaşımdır. Evrensel tasarım ilkeleriyle bütünleşen erişilebilir mimari, yalnızca engelli bireyler için değil, toplumun tüm kesimleri için daha kapsayıcı ve kullanışlı yaşam alanları sunar. Mimarlık pratiğinde erişilebilirlik, temel bir tasarım kriteri olarak benimsenmeli ve tüm mekânlarda uygulanmalıdır. Bu bağlamda, erişilebilirlik bir ayrıcalık değil, tüm bireyler için temel bir insan hakkıdır.
Engelsiz Binalar Nedir?
Engelsiz binalar, herkesin yardımsız bir şekilde erişebileceği ve kullanabileceği şekilde tasarlanmış yapılardır. Engelsiz binalar, bireylerin bağımsızlıklarını korumalarına ve günlük yaşamlarını kolaylaştırmalarına yardımcı olur. Ülkemizde bu bağlamda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayınlanan ‘Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği (Resmi Gazete ilk yayın tarihi: 20 Temmuz 2013. Değişiklik:21 Eylül 2016)’ ve söz konusu yönetmelik bağlamında düzenlenen ‘2020/3 sayılı Erişilebilirlik İzleme Ve Denetleme Formları hakkında Genelde’ ekinde bulunan ‘Ek I Binalar İçin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formu‘ son derece yol göstericidir.
Kamu Binalarında Erişilebilirlik Nasıl Sağlanır?
Kamu binalarına tüm kullanıcıların ayrımcılık gözetmeden eşit bir şekilde erişebilmesini sağlamak amacıyla ve ‘Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği’ madde 6_b’de açıklandığı üzere; Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapı, yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ile büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetleri için komisyonlar oluşturulur. İllerde valilikler bünyesinde oluşturulan bu komisyonlar, izleme ve denetleme formlarına göre izlemek, denetlemek ve rapor hazırlamak; eksiklik bulunmaması halinde ise, erişilebilirlik belgesi düzenlemekle görevlidir. Denetim komisyonları tarafından eksiklikler bulunması halinde ise, yine erişilebilirlik konusundaki projelerde kullanılmak üzere idari para cezaları uygulanır.
Kentsel Erişilebilirlik Nedir?
Kentsel erişilebilirlik, şehir altyapısının ve hizmetlerinin herkes tarafından eşit şekilde kullanılabilir hale getirilmesidir. Bu kavram, toplu taşıma araçlarından kaldırımlara, park alanlarından kamusal binalara kadar her alanı kapsar. Örneğin, toplu taşıma araçlarında sesli ve görsel bilgilendirme sistemleri, görme ve işitme engelli bireylerin şehir içi ulaşımını kolaylaştırır. Ayrıca, şehirlerdeki yeşil alanların ve parkların herkes için erişilebilir hale getirilmesi, bireylerin sosyal hayata katılımını kolaylaştırır ve yaşam kalitesini artırır. ‘2020/3 sayılı Erişilebilirlik İzleme Ve Denetleme Formları hakkında Genelge’ ekinde bulunan ve aşağıya aktardığım formlar kentsel tasarım bağlamında uyulması gereken kriterlerdir:
EK II: Açık Alanlar İçin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formu (A. Yaya Kaldırımları)
EK II: Açık Alanlar İçin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formu (B. Yaya Geçitleri)
EK II: Açık Alanlar İçin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formu (C. Duraklar)
EK II: Açık Alanlar İçin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formu (D. Otoparklar)
EK II: Açık Alanlar İçin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formu (F. Halka Açık Tuvaletler)
EK II: Açık Alanlar İçin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formu (G. Kent Parkları)
EK III:Toplu Taşıma Araçları İçin Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Formu (III. Gemiler )
Erişilebilirlik Mevzuatları
Erişilebilirlik ile ilgili hem ulusal hem uluslararası pek çok düzenleme yapılmış olup, söz konusu düzenlemeler güncel revizyonlarla da geliştirilmektedir.
Kısaca toparlamak gerekirse;
1.a. Ulusal Mevzuatlar:
1.a.a. İlgili Anayasa Maddeleri;
- Madde 10: Eşitliğin Sağlanması Hakkı
- Madde 42: Eğitim Öğretim Hakkı
- Madde 49: Çalışma Hakkı
- Madde 50: Çalışma Şartlarının Sağlanması Hakkı
- Madde 61: Engellilerin korunması ve toplumsal hayata katılımının sağlanması
1.a.b. İlgili Kanunlar;
5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun (Resmi Gazete Yayınlanma Tarihi:7 Temmuz 2005, son değişiklik: 26.11.2014)
1.a.c. İlgili Yönetmelikler;
- Kamu Hizmetlerinin sunumunda uyulacak usul ve esaslara ilişkin yönetmelik (Resmi Gazete yayınlanma tarihi: 31 Temmuz 2009)
- Yüksek Öğretim Kurumları Engelliler Danışma ve Koordinasyon Yönetmeliği (Resmi Gazete ilk yayın tarihi: 14 Ağustos 2010. Değişiklik: 3 Ocak 2013, 14 Şubat 2014)
- Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Yönetmeliği (Resmi Gazete ilk yayın tarihi: 20 Temmuz 2013. Değişiklik:21 Eylül 2016)
- 2020/3 sayılı Erişilebilirlik İzleme Ve Denetleme Formları hakkında Genelge
1.a.d. İlgili Standartlar; (Yasal düzenlemelere esas teşkil eden güncel standartlar)
- TS 9111 (24.03.2023. Değişiklik 08.07.2024:): Engelliler ve Hareket Kısıtlılığı Bulunan Kişiler İçin Binalarda Erişilebilirlik Gerekleri
- TS 12576 (14.06.2012. Değişiklik 20.03.2017):Şehir İçi Yollar – Kaldırım ve Yaya Geçitlerinde Ulaşılabilirlik İçin Yapısal Önlemler ve İşaretlemelerin Tasarım Kuralları
- TS ISO 23599 (15.02.2021):Görme özürlü veya az görenler için yardımcı mamuller – Hissedilebilir yürüme yüzeyi işaretleri
- TS 13536 (05.07.2023):TS ISO 23599 un Uygulamasına Yönelik Tamamlayıcı Standart; TS ISO 23599 ile birlikte ve bağlantılı olarak kullanılmak üzere ilave hissedilebilir yürüme yüzeyi işaretlerini ve bunların uygulanma şekillerini kapsar.
- TS ISO 23600 (12.04.2012):Görme ve İşitme Engelliler İçin Yardımcı Mamüller- Yaya Trafik Işıkları-Sesli İkazlar ve Hissedilebilir Yüzeyler
1.b. Uluslar Arası Çalışmalar ve Farklı Ülkelerdeki Yasal Düzenlemeler:
1.b.a. Uluslar Arası Çalışmalar;
Avrupa Birliği Bünyesinde Yapılan Çalışmalar: Avrupa Birliği’nin konu ile ilgili yaptığı başlıca yayın, ‘Engelliler İçin Engelsiz Avrupa’ tebliğidir (12 Mayıs 2000).
Birleşmiş Milletler Bünyesinde Yapılan Çalışmalar: Çalışmalar sonucunda ‘Engelliler için Erişilebilirlik: Engelsiz Bir Çevre İçin Tasarım El Kitabı (Accessibility for the Disabled A Design Manual for a Barrier Free Environment)’ 2005 yılında yayınlanmıştır.
Birleşmiş Milletler bünyesinde yapılan çalışmalar neticesinde, Türkiye’nin de taraf olduğu milletlerarası sözleşme imzalanmış ve 14 Temmuz 2009 tarihli resmi gazetede yayınlanmıştır.
1.b.b. Farklı Ülkelerdeki Yasal Düzenlemeler;
Amerika: 1990 yılında Engelli Amerikalılar Yasası (Americans with Disabilities Act /ADA) çıkarılmıştır. 15 Ekim 2010 da ise yasa standart haline dönüştürülmüş (ADA), bu standardın uygulanmasına yönelik kılavuz oluşturulmuştur (ADA AG).
İngiltere: 2009 yılında; Bina Tasarımında Engellilerin İhtiyaçlarının Karşılanmasına Yönelik Yaklaşımlar: Uygulama Kodları (Design of buildings and their approaches to meet the needs of disabled people – Code of practice)
Engellilere Yönelik Fiziksel Çevrenin Düzenlenmesi Neden Önemlidir?
Engellilere yönelik fiziksel çevrenin düzenlenmesi, bireylerin bağımsızlıklarını ve toplumsal yaşama katılımlarını artırır. Bu düzenlemeler, örneğin merdivenlerin yanına rampalar eklemek, asansörlerde sesli ve görsel bilgilendirme sistemleri kullanmak veya kapı genişliklerini tekerlekli sandalyeye uygun hale getirmek gibi pratik çözümleri içerir. Böylece bireyler, günlük yaşamlarında daha az engelle karşılaşır ve toplumda aktif bir şekilde yer alabilir.
Erişilebilirlik ve Sosyal Kapsayıcılık Arasındaki İlişki Nedir?
Erişilebilirlik, sosyal kapsayıcılığı artırarak bireylerin toplumsal yaşama eşit katılımını sağlar. Örneğin, bir şehirdeki kamusal alanların erişilebilir hale getirilmesi, engelli bireylerin sosyal etkinliklere katılımını artırır. Aynı şekilde, iş yerlerinde erişilebilirlik düzenlemeleri, engelli bireylerin istihdam olanaklarını genişletir. Bu tür adımlar, daha adil ve kapsayıcı bir toplumun inşasında önemli rol oynar.
Erişilebilirlik, yalnızca bir tasarım ya da yasal zorunluluk meselesi değil, aynı zamanda insan hakları ve toplumsal eşitlik açısından kritik bir unsurdur. Fiziksel, dijital ve sosyal ortamların erişilebilir hale getirilmesi, bireylerin bağımsızlıklarını korumalarına, topluma eşit bir şekilde katılmalarına ve daha kaliteli bir yaşam sürmelerine olanak tanır. Bu nedenle, erişilebilirlik herkesin sorumluluğu olarak görülmeli ve günlük yaşamın bir parçası haline getirilmelidir.
Bu makale TTK Mimarlık ofisi tarafından hazırlanmıştır.